Rehber turist olur mu?

                                                                                        insan kendisi turist olunca 1 001

Konu mesleğim olduğunda hep duymuşumdur:’’Ne güzel bir mesleğin var,sürekli geziyorsun,güzel yerler görüyorsun.’’Ama bilinmez ki,biz gezdiğimiz yerleri bir iş yeri olarak görürüz.Sürekli tekrarlandığı için,bir süre sonra çevreye gözlerimiz tepki vermez.Yolcularımıza yoğunlaştığımız için birçok güzellikleri kaçırırız.İşte nadir de olsa bir turist gibi davrandığım an.

Meslek Aşkına

 meslek_adina                                                                               

 

2000’li yıllar ve turizmin yerlerde süründüğü anlar.Çalıştığımız gruplardan artık verim alamıyor ve kazanamıyorduk. Onların dikkatini çekmek, doğruyu söylemek gerekirse dikkatlerini dağıtmak, verimi arttırmak adına bugün artık tasvip etmediğim, rehberlik yanında animasyon da gerekiyordu. 2004 yıllarından anılar.

Mesleki başlangıç

                                                      84-2 vip

Fotoğraftaki konu yakışıklı oğlan ve güzel kız değil.Profesyonel meslek hayatıma ilk adımım..Turizm ve mihmandarlık.Tabi ki maddi bağımsızlık ve kendine güven duygusu.Bana o günleri yaşatan ve ilk bilgileri veren Vip Turizm ve Pirinççioğlu ailesini saygıyla anıyorum

Baba ve oğlu

                                                            62-3 babamla cocuk

Fotoğraftaki babam 40’lı yaşların başında. Kucağındaki ise ben. Yani babam fotoğrafta site yayın tarihinde benden genç ,ama şimdi aramızdan ayrılalı çok oldu. Değişen fotoğrafların rengi ve netliği. Zincir sürüyor. Umarım oğlum Ediz de kucağına kendi çocuğunu alır.  Ama ben aralarından ayrılalı çok olmuş olurum.

Aisec'le Almanya

                                            07.85 aisec

Aisec dünyadaki ekonomi üstüne eğitim veren üniversite öğrencileri arasında değişim programı sunan bir kurum.İktisat fakültesi 3. sınıf öğrencisiyim ve Almanya’nın Wuppertal şehrindeyiz.Herkes kendi çapında ülkesini temsil ediyor.Kıyafetlerimizden belli.Resimde Avrupalı öğrencileri ve nasılsa aralarına girmiş yurdum insanını hemen ayırabiliyoruz. Ne kadar yüzeysel bilgiye sahip olduğumuzu orada anladım.Şimdi o dönem hatıralarım ne kadar silinmişte olsa her yünüyle güzel bir geziydi.

Ilk ask unutulur mu?

                                                        08.83-2 janayla                                            

Yıllarca manastır gibi bir okulda okuyunca bazı duygular geç yaşanıyor.İşte ilk aşkım, ama maalesef platonik.Jana o zamanların Çekoslovakya’sından.Birbirimizin dillerini bilmiyoruz.Ama olsun.En azından baş başa bir çay içmeye davet edebilmiştim.Ailesi önce niyetimi anlamamış, beni pazarlamacı zannetmişti.Halbuki ben sadece Türkiye broşürü vererek ailesine ,kızlarını davet etmek istediğimi söylemek istemiştim.İşte o an.Kardeşi ablasını getirmiş,bana teslim etmiş ve geri çekilmiş.Ben daha işin başında teslimiyeti göstermişim,baş eğik.Sol kol fırsatı kaçırmamış.

Sünnet

                                                           07.71 sunnet 

Kardeşim  dokuz yıl gecikmeli gelince, olan benim sünnete olmuştu. Çoğu kişi toplumumuzda daha küçük yaşta sünnet olduklarından sünnet ve sonrasını hatırlamazlar. Ancak ben beklemekle kalmamış, kardeşimin ayaklanıp, büyümesini de beklemek zorunda kalmıştım. Fotoğrafta kardeşim bir, ben on yaşındayım.

Sünnetimi daha dün gibi canlı bir şekilde hatırlarım. İlk saatlerini tekrar yaşamak istemem.

O günler için modern sayılabilecek bir uygulamayla,sünnet olmuş, düğünümüzü birkaç gün sonra kutlamıştık. Fotoğraf ise çok daha ileri bir tarihte. Giysiler neredeyse küçük kalmışlar.

Annem ve ben

                                          06.97 annemle gez.                                                               
Mum dibini aydınlatmaz derler. Bunca yıl binlerce yabancıya Türkiye’yi tanıttım. Ama yakın çevrem mesleğimin özelliklerini bile bilemedi. Babam bile maalesef mesleğimi benimle yaşayamadan aramızdan ayrıldı. O dönemlerde hiç olmazsa annemle beraber ufak bir Türkiye turu yapabilmiştik. Aradan yıllar geçmesine rağmen hala anılarında tazedir. Maceralarını anlatmasını sever. İşte annemle Kapadokya’da bir gece eğlencesindeyiz.

Radyom

                                                               05.66 radyomla

Bugün ne bilgisayar ,ne cep telefonu bir çocuğu benim o dönemde aldığım ilk kişisel transistörlü radyo kadar sevindirmişti.Bakar mısınız, ne kadar da gururlu poz vermişim.O radyonun yıllarca benim en önemli oyuncağım ve ilgi alanım olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Balkan kökenlilik giysime yansımış.Ama kime ne?Varsa ,yoksa radyom.

Sahte Doktor

04.83 tip         

Okul öncesi çağlarımda artık babaannem çok yaşlanmıştı,en azından ben öyle hatırlıyorum.Derisinin çok buruşuk olduğunu hatırlıyorum.

O dönemde babamın bir karaciğer sorununda, büyüme tespit edilmişti.

Daha ne kalp nakli yapılmış,ne de estetik cerrahiden anlayacak yaştaydım.Büyüyünce doktor olacağımı,babama yeni karaciğer,babaannem için ise derisini gerdireceğimi söylediğimi ben bile hatırlıyorum.

Lise yıllarına kadar doktor olmayı çok arzulamıştım. Ama lise çağlarındaki başarısızlık ve sıkıntılar beni tıp eğitiminden soğuttu. Kendimce en basit lisans eğitimi olarak ekonomiyi seçtim. Ama çocukluktan kalma heves olacak, o dönemde tıp okuyan arkadaşlarımı ziyaret eder, hatta derslerine girer, onlar gibi önlük giyerdim.

Günün birinde jinekolojide az kalsın bir hocaları hamile bir kadının vajinal kontrolünü bana yaptırtacaktı. Öne çıkan bir başkası beni bu zor durumdan kurtardı. İşte ö dönemlerden bir önlüklü fotoğraf.